"Decorative Ships yüksek detaya sahip, TAMAMEN MONTAJLI gemi modellerini sunmaktan gurur duyar.
Evinizde ve işyerinizde dekoratif amaçlı kullanabileceğiniz bu özel ürünler, bulunduğunuz ortama artı değer katacaktır.
Ürünler özel ahşap kasasında size ulaştırılmaktadır.
Özel ambalajları sayesinde bu nadide ürünlerin nakliye esnasında zarar görmesi engellenmektedir.”
Geçmiş
1930 ve 1940'larda, gürültülü, hızlı yarış arabaları kitlelerin en büyük eğlence kaynaklarındandı. Ancak şehirlerdeki tek şov araba yarışları değildi. Sürat motoru şampiyonaları, pist yarışı, dayanıklılık yarışları, ve maksimum hıza ulaşma yarışmaları tüm dünyada o zamanların en popüler yarışlarındandı.
Zenginlere yarış arabaları ve motorlar üreten otomobil firmaları bu motorları arabalar yerine sürat teknelerine yerleştirmeye başladılar. Hepimizin bildiği gibi tanınırlık ve reklam ayağı yarışmalar için ödenek demekti demekti. Araba üreticileri ( Alfa romeo, Maserati gibi) italyan bot yarıçılarına kaynak sağlamakla ve onlarla bir takım olmakla gurur kazandılar.
Achille Castoldi varlıklı bir bot sahibiydi. 1940 yılında 81,10 mil ile 400 kilo sınıfında dünya rekorunu elde etti. Arno isimli bot gücünü Alfa Romeo 158 tipi motorundan alıyordu. Castoldi bunun üzerine farklı arno lar üretmeye başladı ve çoğunda Alfa Romeo motorları kullandı fakat sonunda bir tanesi Maserati tarafından motorlandırıldı. 1952 yılında Castoldi Alfa Rome oile bağlarını kopardı yada Alfa Romeo CAstoldi ile. Tam olarak bunu kimse bilemiyor.
1953 yılında Castoldi pist yarışlarına çok fazla odaklanmadı aksine maksimum hız yarışlarına konsantre oldu. Cantieri Timossi tarafından imal edilmiş 800 kilo sınıfında 3 noktalı hydroplane tekne ile devreye girdi. Hydroplane masif ağaç çerçeveden iskelete ve maun kaplamaya sahipti. Alüminyum kaporta, arka aerodinamik sabitleyici ve motor kapağı italyan yarışçıların geleneksel rengi olan kırmızı renkteydi. Gücünü ise araba yarışı sektörüne yeni katılan bir markadan alıyordu - Scuda Ferrari.